Röportaj

Ünlülerin Yorumuyla Yunus Emre Enstitüsü

Yazar: TR Dergisi

3. Radyo Akademi Ödülleri kapsamında Yunus Emre Enstitüsü tarafından verilen “Türk Kültürüne Katkı Ödülleri”nin sahipleri ve gecenin onur konukları anlatıyor.

Ahmet Selçuk İlkan Şair, Sanatçı

Enstitünüz yurt dışında çok güzel hizmetler veriyor. Bir kere yurt dışı deyince heyecanlandım. Çünkü ben tahsilimi Berlin’de tamamladım. Bırakın böyle enstitüleri, kütüphaneleri; kitaplıkları bile bulamadığımız zamanlar yaşadık. Türk dilinin, kültürünün, sanatının, tarihinin kısaca Türkiye’nin tanıtıldığı yabancılar da bu anlamda şanslı. Yurt dışındaki Türkler de yaşadıkları şehirlerde Türkiye’nin temsilcilerinin olması nedeniyle kendilerini rahat hissetmeleri adına çok şanslı diye düşünüyorum. Hem Türkçe adına hem de Yunus Emre adına gurur verici. Yunus Emre’den bugüne gelen kültürel hazinemizi keşfetmek, tanımak ve tanıtmak adına büyük bir şans… Türkçe bizim arı dilimiz, ana dilimiz. Yabancı dilleri konuşurken ne kadar yorulduğumuzu; hele edebiyat konusunda, çeviri konusunda ne kadar zorlandığımızı biliyoruz. Dilimizi ne kadar çok gönüle serpersek o kadar çok sanatçımızın ve bilim adamımızın başarılı olacağına inanıyorum. Çünkü dil bir köprüdür, insanları tanıştıran, gözden kalbe götüren ve kalplerde yer edinen o tatlı üslupla insanların ruhlarını okşayan en güzel duygu, en güzel duyudur aynı zamanda. Bize ne mutlu ki dünyanın birçok ülkesinde büyük metropollerinde artık Türkçemiz konuşulacak.

Derviş Zaim – Sinema Yönetmeni

Yunus Emre, Anadolu’nun cümle kapılarından biri. Bizi mayalayan isimlerin en önde gelenlerinden biri. Dolayısıyla burada bulunmak başlı başına bir onur. Yunus Emre bizim kültürümüz içinde çok biricik, benzerine pek rastlanmayacak bir yerde duruyor. Dolayısıyla bu son derece kıymetli bir perspektif. Böyle bir Enstitüye yakışacak isim ancak bu isim olabilirdi. Bu bakış açısıyla film yapmaya devam etmeyi düşünüyorum. Dolayısıyla Yunus Emre perspektifi, filmlerim için de geçerli.

Engin Altan Düzyatan – Oyuncu

Biz bu işe başlarken tabii ki bir yandan Diriliş Er-tuğrul projesinin ne tarafa doğru gidebileceğini tahmin ediyorduk. Çünkü bizim özümüzü anlattığımız, kendimizden bir kahramanımızı anlattığımız; aslında Osmanlı Devleti’nin köklerine indiğimiz bir projeydi. Fakat seyirciden aynı karşılığı alır almaz ne kadar karşılık alacak noktalarında hepimizin beklentileri vardı. Bizim beklediğimizin de üstünde çok güzel bir tepki aldık seyirciden ve şu anda da çok iyi bir noktada ilerliyoruz. Ne mutlu bize tekrar kültürümüzü, tekrar özümüzdeki bazı duygularımızı hatırlatabiliyorsak insanlara. Sizler de bunun için çaba sarf ediyorsunuz. Enstitü yurt dışında pek çok ülkede faaliyet gösteriyor.

Senad Hasanagic Araştırmacı-Yazar

Mutluluk ve şeref duyuyorum. Çalışanlarınız genç, dinamik ve akıllı insanlar. Ben de memnuniyetle sizlerle iş birliği yaptım. Umarım güzel bir iz de bırakırız Bosna-Hersek’te. Kendimi adadığım konu Osmanlı’nın hoşgörü politikasıdır. Bu konuda yüksek lisans yaptım, doktora tezimi de tamamladım. Birkaç kitap yazdım. Bu kitaplarda ve Mostar Radyosu’nda yaptığım programlarda devraldığımız o zengin mirası anlatmaya çalışıyorum. Bu o günlerde ne kadar anlatılması gerekli bir konu ise bugün de aynı öneme sahip. Anlatılması ve anlaşılması bizlerin görevidir.

Zekai Tunca – Türk Sanat Müziği Sanatçısı

Yunus Emre Enstitüsüne gerek yurt içinde gerek yurt dışında yaptığı faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Yunus Emre Enstitüsünün 3. Radyo Akademi Ödülleri Töreni kapsamında “Türk Kültürüne Katkı” dalında ödül vermesi benim uzun zamandır duyduğum rahatsızlığı da aldı üzerimden. Böyle bir ortamda, böylesine bir görevi üstlendiği için Yunus Emre Enstitüsünün tüm çalışanlarını, yöneticisinden yurt dışındaki en ücra köşede görev yapanına kadar her birini gönülden tebrik ediyorum.

Zübeyde Ahmed – Üsküp Radyosu Temsilcisi

Biz Makedonya’dayız. Makedonya Devlet Radyosu çerçevesinde Üsküp Radyosu 1944 yılında kurulmuş bir radyodur. Özellikle Yunus Emre Enstitüsünün “Türk Kültürüne Katkı Ödülleri” verdiği İstanbul’da, ödül vesilesiyle sizlerin aranızda bulunmaktan büyük onur duyuyorum. Radyo insanların gidemedikleri yere, en ücra köşelere bile ulaşıp sesini duyurabiliyor. Radyomuz siyasetten eğitime, kültürden spora, çocuk yayınlarından sağlık programlarına kadar pek çok farklı dalda Türkçe yayınlar yapıyor. Makedonya’da 2 milyon insana Türkçe sesleniyoruz. Makedonya’nın her yerinden duyuluyor. Bu 73 yıl içerisinde Radyomuza ilk defa böyle bir ödül verildi. Yunus Emre Enstitüsü 9 yıl önce başkentimiz Usküp’te kuruldu. Çok fazla etkinlik düzenliyorlar, iki ülkeyi birleştiriyorlar. Makedonya’da sadece Makedonlar yaşamıyor; Türk’ü, Boşnak’ı, Sırp’ı hepimiz Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği faaliyetlere tanık oluyoruz. Logonuzda bulunan “Türkçe Dünyanın Her Yerinde” sloganına kesinlikle katılıyorum. Türkçe dünyanın her yerinde konuşuluyor olacak.

Yazar Hakkında

TR Dergisi

Yorum Ekle