LİSEDE öğrenim görürken Türkiye’den bir arkadaşım vardı. Biz çok yakın arkadaştık ve kız arkadaşım diğer öğrencilerden daha havalı ve dikkat çekiciydi. Arkadaşımın sayesinde, Türkiye’ye, , tarihine ve diline daha güçlü bir ilgi duymaya başladım. 2014’ten beri kendi başıma Türkçe öğrendim; ancak yeterli kaynak bulamadım. Illinois Üniversitesine girdikten sonra zaman içerisinde Türkçe dersleri almaya başladım. İki yıl boyunca Türk Dili programına katıldım ve 2016 yılında İstanbul’a seyahat ettim.
Yunus Emre Enstitüsü, beni Erzurum’a götürdüğü için çok memnunum. ABD’de yaşayan Çinli bir tarihçi olarak, akademik kariyerimde çağdaş Türkiye tarihi üzerinde çalışacağım. Doktora öğrenimim sonrasında en az bir yıl boyunca Türkiye’de çalışmayı planlıyorum. Ben, Türkiye için her zaman iyi hislere ve düşüncelere sahiptim ve bu yıl gerçekleşen Yaz Okulu sayesinde Türkiye’ye olan sevgim daha da güçlendi. Yaşadığım tecrübe, bu muhteşem ülkeyi daha iyi anlamak için Türk dili, kültürü ve tarihi hakkında daha çok bilmeye heveslendirdi ve öğrenmeye yönlendirdi. Bu yaz okulu benim gelecekle ilgili planıma dair düşüncemi değiştirmemi sağladı. Farklı ülkelerden arkadaşlar ve meslektaşlarımla tanıştım. Sadece akademik ortamda bulunarak daha öncesinde oldukça dar bir bakış açısına sahip olduğumu fark ettim. Konfort alanımdan çıkma bakımından etkilendim ve akademinin dışında yeni şeyler öğrenmek için hazır olduğumu anladım. Ayrıca bu gücüme katkı sağlaması için Yunus Emre Enstitüsü’nün Washington DC’deki merkezine staj için başvuruda bulunacağım. Bu yaz beni kabul ettiği için Türkiye’ye bir kez daha minnettarım. Herhangi bir etnik köken ve kültürel arka planına bakmadan öğrencileri kabul eden ve katılımcıları kucakladığı için Yunus Emre Enstitüsüne takdirlerimi sunarım.
Yorum Ekle