Yunus Emre Enstitüsü

Uluslararası Film ve Televizyon Forum ve Fuarı

Yazar: TR Dergisi

Bu yılki Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forum ve Fuarı’nda YEE Prof. Dr. Şeref Ateş moderatörlüğünde,“İçerik ve Kültürel Etkileşim” konulu bir panel gerçekleşti.

Medya organları, toplumsal iletişim ve dünya kültürlerinin etkileşimini sağlamak için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Medyanın en önemli özelliği ülkelerin kültür ihracını bu yolla yapmaları ve ülke algılarını inşa etmeleridir. Bu doğrultuda Türk medya sektörü, uluslararası arenada adından sıkça söz ettiriyor. Türkiye, kendi dizilerini ve programlarını yılda yaklaşık 80 ülkeye ihraç ederek 250 milyon dolar gelir elde eder duruma geldi. Üç yıl içinde 75 ülkeden 7 bine yakın ziyaretçi, 200 markaya ve 150 konuşmacıya ev sahipliği yapmış olan Uluslararası Film ve Televizyon Forum ve Fuarı, 2017 yılında ulusal ve uluslararası pek çok ismi bir araya getirdi. Bu yılki forum ve fuar Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) tarafından, 28-30 Eylül 2017 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlendi. Üç gün süren etkinlikte kamu temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, yerli ve yabancı pek çok katılımcı bir araya geldi.

İÇERİK VE KÜLTÜREL ETKİLEŞİM

Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forum ve Fuarı’nda 29 Eylül Cuma günü Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş moderatörlüğünde,“İçerik ve Kültürel Etkileşim” konulu bir panel gerçekleştirildi. Panelde, kültür ihracatı ve kültürler arası iletişimde medyanın yeri ve önemine değinildi. Panele konuşmacı olarak Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Zakir Avşar ve Ürdünlü Medya Yapımcısı Bassam Hajjavi katıldı. Konuşmasına kültür endüstrisini geliştirmenin önemine vurgu yaparak başlayan Prof. Dr. Zakir Avşar, “Biz büyük bir imparatorluğun bakiyesiyiz. Bu imparatorluğun mirasçısı 54 ülke kültürümüze ait her olgudan yararlanmalılar.” diyerek Türk medyası için içeriğin her şey olduğuna ve özenli olması gerektiğine değindi. Şeref Ateş konuyla ilgili olarak, “Özellikle izleyici trendleri yakından takip edilmeli, talep doğrultusunda içerek oluşturulmalı.” diyerek içeriğin belirleyici olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca Ateş, “Dünyanın birçok ülkesinde Türk dizi ve filmleriyle Türkçe öğreniliyor ve Enstitümüz de bu konuda faaliyetlerine devam ediyor.” söyleyerek yurt dışında yayınlanan Türk dizilerinin Türkiye’yi ve Türkçeyi tanıtması noktasında önemli bir yere sahip olduğuna belirtti. Dünya pazarına açılan Türk dizi ve filmlerinin başarısının da gündeme geldiği bu panelde, Türk dizilerinin Arap izleyici tarafından çokça tercih edildiğini belirten Bassam Hajjawi ise “Kültürler arası mesafe uzak değil.”

Yazar Hakkında

TR Dergisi

Yorum Ekle