Tarih

Tuna’nın Kraliçesi: Budapeşte

emre.ozcan@cubemedya.com'
Yazar: TR Editör

Yunus Emre Enstitüsü vasıtasıyla Türkçe öğrenen ya da geliştiren öğrenciler, dergimiz .tr’ye katkıda bulunuyor. Biz de noktasına dokunmadan yayınlıyoruz.

Yazı: Katalin Vincze

Budapeşte, Macaristan’in başkenti olup aynı zamanda ülkenin en büyük şehridir. Nüfusu 1,7 milyon, ancak etrafındaki banliyöyle birlikte 2,5 milyon. Ekonomik ve siyasal merkez olmakla birlikte kültür ve eğitimde de ülkenin hayatında önemli bir yer alır.

Macarlar, 9. yüzyılda bu bölgeye göç ettiğinden önce çeşitli millet yaşıyordu buralarda. Budapeşte başlangıçta kelt bir yerleştirmeydi, ondan sonra Romalı iktidar altındaydı. Bu iktidarin izlerini Budapeşte bugün de taşıyor. Buda’da Aquincum yerleştirmenin kalıntıları ve bir amfiteatr da bulunabilir. 13. yüzyıldaki Tatar saldırı ve 150 yıllık Osmanlı yönetimden sonra şehir 18-19. yüzyılda yenilenmeye başlamıştı. Budapeşte özellikle 19. yüzyılda pek çok geliştirildi ve aslında Tuna’nın sağ kenarındaki Buda ve Óbuda, sol kenarındaki Peşte de bu dönemde, 1873’te birleştirildi ve Viyana’nın yanında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun başkentiydi.

NERELERDE GEZEBİLİRİZ?

Anlaşılır şekilde, turistler genellikle Budapeşte’yi çok severler. Dünya mirası olan Tuna’nın kenarındaki Buda Kalesi’nin manzarası, Gellért Tepe’sinden ve Kale’den gözüken Tuna köprüleri ve Meclis binasının manzarası, heykellerle süslenmiş binalarla dolu bulvarları herkesi kolayca hayran bırakıyor.

Yürümeyi sevenler şehir gezi turunun Kahramanlar Meydanı ve arkadaki büyük parkada olan Vajdahunyad Kalesi’nden başlayıp dünya mirası olan ve en son modaya uygun kıyafetleri satan mağazalarla dolu Andrássy Bulvarı’nın gösterişli ve iyice süslenmiş binaların arasında gezerek devam edebilirler. Ülkenin en önemli devlet adamlarını sergilenen Kahramanlar Meydanı ve Macaristan’da mevcut mimarlık stillerini gösteren Vajdahunyad Kalesi ülkenin bininci yıl dönümü sebebiyle yapılmış kutlamalar ve sergi için inşa edilmişti.

Yürümekten yorulursanız Andrássy Bulvarı’nın altında giden – Büyük Britanya’dakidan sonra – Avrupa kıtasında ilk olarak inşa edilmiş metroya inebilirsiniz. Andrássy Bulvarı’nın öbür tarafında Macar Devleti’nin kurucusu, ilk kralın adını alan muhteşem Aziz István Katedrali da ziyaret etmeyi tavsiye edilir.
İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Budapeşte’de yüksek sayılı bir Yahudi topluluk yaşıyordu. Bu topluluğun sayesinde 19. yüzyılın sonunda şehir merkezinde Avrupa’nın en büyük sinagogu inşa edildi. Sinagogdaki sergi sayesinde ise Yahudi dini ve dünya savaşındaki olayları öğrenebiliriz. Gezmekten ise acıktıysanız lokantalar ya da pastanelerinden birine uğrayabilirsiniz.

Tuna kenarında ulaşınca Buda Kalesi gözünüze çarpır. Kale Mahallesi’nde Orta Çağ’dan ve 17-18. yüzyıldan kalan binalar arasında yürüyebiliriz, bir de Kale’deki Ulusal Galerinin eserleri ve Budapeşte Tarihi Müzesinin sergisini ziyaret edebiliriz. Kale’nin önünde olan Balıkçılar Tabyası’ndan ise Peşte’deki Meclis binası ve nehrin manzarasını kesinlikle görmeniz lazım.

Şehri başka görünüşten izlemek isteyenler Tuna kenarındaki küçük limanlardan gemiye inebilirler. Toplu taşıma firmanın gemilerin dışında gemi gezi turu organize eden firmalar da var. Gemiyle ya Tuna kenarındaki küçük şehirler ziyaret edilebilir ya da bir gemide akşam yemeği yiyerek gezebiliriz. Alışveriş sevenler de tabii unutulmaz. Váci sokağı ve Vörösmarty Meydanı’nda en son modaya uygundan geleneksellere kadar her tür kıyafet, geleneksel baharat ve küçük hatıralar da bulunabilir.

NELER YAPILIR?

Budapeşte’de herkes kendi ilgi alanına uygun aktivite ve eğlence bulabilir. Vücudunu ve gönlünü rahatlatmak isteyenler suların şehri olarak da bilinen Budapeşte’deki kaplıcalarından birine gidebilirler – bazılar Osmanlı döneminde inşa edilmişti ve hâlâ bugün eski Osmanlı duvarlar arasında dinlenebiliriz.

Spor sevenler şehri bisikletle de keşfedebilirler. Budapeşte’de pek çok bisiklet kiralık şirketin dışında her merkez noktasında Bubi olarak bilinen Budapeşte bisikleti bulunabilir.

Bu şehirde sanata âşık olanlar da sıkılmaz. Macar sanatçıların yanı sıra dünya çapında ün sahibi ressamlarin eserleri sergilenen müzeler dışında turistler bol bol tiyatro gösterisi ve konserlerden seçebilirler. Çağdaş güzel sanatları sevenlere Kahramanlar Meydanı’nın yanında olan Műcsarnok (Eser Salonu) tavsiye edilir. Evrensel güzel sanatlara ilgi duyanlar ise Meydan’ın karşı tarafında olan Güzel Sanatlar Müzesini ziyaret edebilirler. Macar halk sanatına meraklılar ise Meclis binasını karşısında olan Etnografya Müzesine gidebilirler.

Şehir merkezindeki eğlenmek isteyenleri bekler. – Budapeşte’ye özgü yıkık binalardan oluşturulmuş ve düşünülemez eşyalarla süslenmis mekanlar aslında sadece gece zamanı değil, ama gündüz de popüler buluşma noktası olmakla birlikte gezi turundan sonra da biraz dinlenmek için uygun bir yerler.

 

Yazar Hakkında

emre.ozcan@cubemedya.com'

TR Editör

Yorum Ekle