Blog

Türkçeyi Bırakmayacağım

Artık 2015 yılın ayak sesleri geliyor …

Bu yıl mezun olacağım, burs için başvuracağım, Türkiye’ye gidip okuduğum bölümünün devamını öğrenmeye başlayacağım …

Evet … Son dönemi de bitirdim … Mezuniyet töreni de bitti … Artık ben Türk dili ve edebiyatını lisans seviyesine kadar öğrenmiş oldum … Seve seve okuduğum bölümü, akadamik olarak öğrenmek istediğim için Türkiye bursları’na başvurdum … Sayın Fehime Şirazi, memnuniyetle belirtmek isteriz ki Türkiye burslarına yapmış olduğunuz başvurunun değerlendirilmesi sonucunda mülakata katılımınız uygun görülmüştür … Eveeeeeettt … Birinci aşamayı kazandım … Görüşmeye gittim … İyi geçti … Ancak … Ancak arzu ettiğime ulaşamadım … Görüşmeye giden üç kişiden, iki kişi kazandı … Ben kazanamadım …

Yunus Emre enstitüsünden beni aradılar … “Yaz okulu için katıldığın görüşmeyi kazandın” dediler … Amaaaaaan … Anne babam sürekli git diyorlar … Çok kızgınım … Bir süre tek başıma kalmak istiyorum … Yaz okulu iyi bir bahane … Gideceğim …

Zamanı geldi … İstanbul’a gittim … Türkoloji yaz okulu başladı … Çeşitli ülkelerden gelen öğrenciler var pansiyonda … Onlarla tanışmak çok hoş … Birinci haftamız için hiçbir program hazılamadıkları için kendimiz gezmeye gidiyorduk … İkinci haftadan itibaren programlar başladı … Yunus Emre enstitünün müdürü konferans salonunda bizimle konuştu . “Benim Türkçem iyi olmazdı beni başka şehirlere göndereceklerdi. Ama ben şimdi Türkoloji öğrenmeye geldim. Her şeyi doğru anlayabilirim.Neyse, şu olayları bırakayım, başka programlarına bakayım” dedim … seviyemizi öğrenmek istediler … Sınava girdik. Sonra da çeşitli sınıflara bölündük … Her gün Cuma günlerden hariç saat dokuzdan üçe kadar derslerimiz var, sabahları dil derslerine sonra da Türkoloji derslerine katılmamız gerekir … Gezme için de bizi guruplara bölündüler, her gün bir grup geziye gidiyor. Cuma günleri de bizi Turing’e götürüyorlardı … Onlar bizi deniz müzesi ve mumyalar müzesi gibi çeşitli müzelere; Sultan Ahmet ve Süleymaniye gibi camilere; istiklal caddesi ve Dolma bahçe sarayı gibi çeşitli gezilecek güzel yerleri gezdirdiler … Mustafa Ceceli, Sertap Erener ve Murat dalkılıç’ın konserine gittik … Gemiye binip denizi gezdik … Son günde de kapanış törenimiz vardı …

Yalnız kalmak için yaz okuluna gittim ama hiç yalnız kalamadım … İyi ki oraya gittim ve o güzel insanlarla tanıştım … Özellikle Berrin ve Gül Hoca’yı hiç unutmam.

İstabul’un güzel sokakları ve yerleri gezmek, çeşitli ülkelerden gelen insanlarla tanışmak ve onlarla beraber gezmeye gitmek çok hoştu … Ayrıca İsa Koca kaplan, Ömür Ceylan, Ömer Karpuz ve Mehmet Sait Türkhan gibi büyük üniversite hocaların derslerine katılmak benim için büyük bir saadetti. Gerçekten onların derslerinde katılmakla zevk alıyordum. En güzel vakitlerimi onların derslerine geçiriyordum.

Yunus Emre enstitüsünden bana bu güzel fırsatı verdikleri için çok teşekkür ederim.

Hep kendi kendime “keşke yine de o büyük hocaların derslerine katılabilsem” diyorum … Bir coşku hissediyorum içimde … böyle karar verdim: “ Türkçe’yi bırakmıyacağım. Bu yıl da Türkiye bursları’na başvuracağım. Her şey için teşekkür ederim.

Yazar Hakkında

Fahime Shirazi

Yorum Ekle