Ülkemizin sahil şeridini artık ezberledik, yazın nispeten daha sıcak bir iklimi olan Ege ve Akdeniz sahilleri yıllardır biz ülke içi e dışından turistleri ağırlayıp duruyor. Bizler de ülkemizin bu zenginliklerinden faydalanırken belki de ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızı düşünüp bir kez daha şükrediyoruz. Bir tarafta yeşilin ve mavinin bir arada olduğu tertemiz havasıyla batı bölgelerimiz, diğer tarafta üşüyüp üstüne bembeyaz çarşafını çekmiş doğu illerimiz. Kendini inzivaya çekmiş bilge bir âlim kadar sessiz, dinlemeyi bilirseniz de küçük bir çocuk kadar kibirsiz.
HAREKETLİ BİR OTEL
İnsan kendini, yaşadığı ülkeye ait hissedebilmek için yalnızca doğduğu şehirle yetinmemeli, bakmalı, bilmeli, yakın ve uzak çevresinde neler var görmeli. Herkesin tavsiye ettiğine de gitmeli, kimse tavsiye etmese de kendi merak ettiğine de. Soğuk ve uzak şehirlerimizi merak ediyorsa merakını körükleyip onları da bildiğine katmalı. Hatta henüz sıradanlaşmamış bu tarz bir yolculuğa çıkarken kendini bir roman kahramanı gibi hissedebilme şansını da göz önünde bulundurmalı. O nasıl olacak derseniz sizi Doğu Ekspresi ile tanıştırmak isterim. Güzergâhı Ankara’dan başlayan son durağı ise Kars olan bir ulaşım aracından bahsediyorum ve yolculuk sırasında trenle geçeceğiniz yerler de cabası diyorum. Hareketli bir otelde konaklayıp manzaranın da sürekli değiştiğini düşünün. Dağların, nehirlerin, ovaların yanı başından geçerek eşsiz manzaralara şahit olacaksınız.
ÖZENLE SEÇİLMİŞ BİR VAKİT
Doğu Ekspres, Ankara’dan saat 18.00’da hareket ediyor; sanki güzel manzaraları ve yerleri gün ışığında görebilmek adına özenle seçilmiş bir vakit gibi. Uğrayacağınız şehirler ise Ankara, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars şeklinde sıralanıyor. Hareket başladıktan sonra size de Doğru Ekspresi’nin içini keşfetmek kalıyor. Bu trende dört çeşit vagon var. Biletleri almadan önce hangi tip vagonda yolculuk edebileceğinizi seçebiliyorsunuz. Vagonların isimleri: pulman, örtülü kuşetli, yataklı oda ve yemekli olarak sıralanıyor. Pulmanda her sırada bir çiftli bir de tekli koltuk var, buraya normal koltuklu oda da diyebilirim. Bu tip oda ilk durakta binip son durakta inecekler için pek de kullanışlı değil. Örtülü kuşetli ise dört kişilik bir oda ve koltuklar ranza şeklini alarak yatak oluyor. Burada, bu odadan bilet almış başka insanlarla seyahat etme ihtimaliniz yüksek.
Yolculuk başladı ve karnınız acıktı, siz yanınıza atıştırmalık bir şeyler mutlaka alın ancak belirtmekte fayda var ki trende bir yemek vagonu da bulunuyor. Menüsünde çorba, ızgara ve çeşitli atıştırmalıklar var ancak bazen mutfağın elektrik devrelerinde sorun çıkabiliyor ve bu gibi durumlarda yemek servisi yapılamayabiliyor. Trende wifi yok ve zaman zaman internet de çekmiyor. Aslında internete çok da ihtiyacınız olmayacaktır zira yol boyunca izleyeceğiniz manzaralar size sosyal medyayı unutturacak türden. Bu seyahati kendi içinize yaptığınız bir yolculuk gibi düşünebilirsiniz. Her yerin manzarası ayrı, her yer kendine özel görüntüler sürekli değişiyor. Renkler sürekli bir dönüşüm hâlinde. Bu sebeple sıkılmak gibi bir durum da söz konusu olamaz.
Eğer bu deneyimi ilk defa yaşayacaksanız yolculuğa mart ve nisan aylarında çıkmanızı öneririz. Manzaraları kaçırmamak için günlerin uzun olduğu bir tarih belirlemek en iyisi. Tabii karların tamamen kalkmamış olmasını da göz önünde bulundurmak gerek. Sadece giderken ya da sadece dönerken tren kullanmayı düşünüyorsanız da tavsiyemiz Ankara-Kars yönünü trenle gitmeniz çünkü bu istikamette manzaralar daha iyi izleniyor. Ters güzergâhta yani dönüş yolunda manzaralı yerlerden geç saatlerde geçiyorsunuz, bu da havanın kararmış olması demek. Eğer yolculuk tarihinizi bir dolunay gününe denk getirirseniz manzaralarınızı geceye de taşıyabilirsiniz. Ay ışığının karla kaplı uçsuz bucaksız arazilere yansıması gece yolculuğu için birebir.
VARIŞ NOKTASI: KARS
Yolculuk bitti ve artık Kars’tasınız; Anadolu ile Kafkasya arasındaki köprü konumundaki Kars’ın tarihi Cilalı Taş Devri’ne dek uzanıyor. Baltık mimarisine yakından tanışmaya hazır olun, şehirde anıtsal taş yapılara sıkça rastlamak mümkün. Kars Kalesi, şehir merkezinin en etkileyici tarihî yapısı. Kısa süreli tarihî bir yolculuğa çıkmak isterseniz Ani Harabelerini ziyaret etmelisiniz. 8 bin yıllık kentte surlar, camiler ve kiliseler görkemli kapıları ile sizleri selamlıyor. Tarihî güzellikleri yanı sıra doğa harikası manzaralarıyla sizi bekleyen Kars’ın donmuş Çıldır Gölü’nde kızaklarla ufak bir gezinti yapmalısınız.
Yorum Ekle