Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal, Türk edebiyatının en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre’nin bugüne kadar hiç bilinmeyen ve hiçbir yerde yayınlanmamış şiirlerini bir kitapçıda karşılaştığı el yazmasında bulduğunu duyurdu. Divanların muhtelif kollardan yayınlandığını ifade eden Prof. Dr. Köksal, ancak kendisinde bulunan nüshanın fazla yayınlanmadığının anlaşıldığını ve bu nedenle de bugüne kadar gün yüzüne çıkmadığını bildirdi. Zamanın yıpratıcı etkisiyle el yazması nüshanın çok zarar gördüğünü belirten Prof. Dr. Köksal, şiirlerin yazıldığı bölümlerin aslını korunduğunu ve Osmanlıca yazıların çok rahat okunduğunu belirtti. Köksal ayrıca, “Yunus Emre’nin üslubunu, dilini bilenler bu şiirlerin ona ait olduğunu anlarlar. Yunus Emre gibi bir şairin yeni 17 şiirinin bir arada bulunması gerçekten çok önemli bir şey.” ifadelerini kullandı.
YUNUS EMRE’NİN YAYINLANMAMIŞ 17 ŞİİRİ
Asırlar boyunca şiirleri dillerden düşmeyen ünlü halk şairi Yunus Emre’nin bu zamana kadar hiçbir yerde yayınlanmamış 17
şiiri keşfedildi.
“Ünlü halk şairi Yunus Emre” diye yazmışınız…Ciddi misiniz?
Yunus Emre bir tasavvuf büyüğüdür.
Yunus Emre ye ünlü bir halk şairi diye batılı kaynaklar der.
Üstelik “vakfın “adı Yunus Emre…
Ve siz Yunus Emre Hazretlerine ünlü bir halk şairi diyorsunuz.
Önce isminizi tanimanız ve gereken düzeltmeyi yapmanız ve mailime bilgi verilmesi dileğiyle..
Merhaba Mesut Bey,
Belirtilen haberdeki içerik Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal’a aittir. Biz o açıklamalara müdahale etmeden sitemizde yer verdik. Yunus Emre Enstitüsü her zaman Tasavvuf’un en önemli isimlerinden biri olan Yunus Emre’ye saygı duymuş gerekli hassasiyeti gözetmiştir.
İlginiz için teşekkürler…
Öncelikle vakıf değil “Enstitü” olduğunuz duzeltmesini yapayım.
Sözkonusu haber içeriği prof.hocaya ait.Ancak haber başlığı bir editör eliyle…
Başlıkta “…ünlü halk şairi Yunus Emre’nin…”şeklinde tarafınızdan yazılmış.
Birkac not daha…
Seçtiğiniz yazı basit bir google taraması yapinca “osmanlıca egitimin orta-lise düzeyinde verilmesine karşi çıkan” bir akademisyene ait.
Ve elinde olduğunu iddia ettiği o hazinelerden de değerli eser bir an önce devlete teslim edilip temizlenmesi korunması ve yayınlanması gerekmez mi.Tabi ki babadan miras kalmamışsa.
Bu konuda da ne yapılabilir bilmiyorum.
Ah ülkem.ah vatanım…
Resmi tarzdan uzak oldu.Kusura bakmayın.
Bilgilerinize arz ederim.