Kültür

Gagavuz Türkleri

Yazar: TR Dergisi

Yurt dışında yaşayan Türkleri ve Türklerin akraba topluluklarını daha yakından tanımak, kültürlerine dair ilginç bilgilere vâkıf olmak amacıyla keyifli bir yazı dizisine başlıyoruz.

Oğuz Türklerinden gelen ve Ortodoksluk inancına bağlı olan Gagavuz Türklerinin adı ve kimliği konusunda birden çok görüş bulunmaktadır. Gagavuz adının etimolojisine dair öne sürülen görüşleri şöyle sıralamak mümkündür: Gaga Uz “Uzların bir boyu”, Hak Oğuz “Hakka bağlı kalan Oğuz”, Kaka Uz, Aga Uğuz, “büyük Oğuz”, Ganga/Kanga Uz “Balkaş Gölü civarında yaşayan bir Türk topluluğu”, Kalauz “sınır bekçisi”, Gök Oğuz/Kara Oğuz, “Göktürk veya Karapapak, Kara-kalpak gibi bir sıfatla nitelendirilmiş bir Oğuz boyu”, Keykavus “Selçuklu Sultanı Izzeddin Keykavus’un adı”. Gagavuz Türklerinin ad ve kimliklerine ilişkin tüm bu görüşler değişik kaynaklardan getirilerek farklı şekillerde açıklanmaya çalışılmaktadır.

GAGAVUZ KİMLİĞİNİN ŞEKİLLENMESİ

Gagavuz kimliğinin şekillenişi, üst üste üç tabakadan meydana gelen bir maden filizi gibi değerlendirilmektedir. En eski tabaka Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlara geçen Hun, Bulgar, Hazar, Kıpçak, Oğuz ve Peçenek Türkleridir. Bunların önemli bir bölümü Hristiyanlaşarak Anadolu ve Balkanlara yerleşmişlerdir. Ikinci tabaka Selçuklu döneminde Keykavus ve Sarı Saltuk’un yanında Balkanlara geçen ve daha sonra gelişen siyasi ve sosyal şartların etkisiyle Hris-tiyanlaşan Müslüman Türklerdir. Üçüncü tabaka ise Osmanlı yönetimi altında yaşanan nüfus hareketleriyle bütünleşen ve bugünkü Gagavuz etnik kimliğini ortaya çıkaran Anadolu ve Balkanlarda yaşayan Hristiyan Türklerdir.

TARİH

Bu tarihî gelişim içinde Balkanlarda yoğunlaşan Hristiyan Türkler, 1365 yılında Dobruca’da Uzi eyaleti olarak bilinen bir devlet kurarlar. Bu devlet, 1393 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılır. Osmanlı Devleti, Türkçe konuşan Hristiyanlara yakınlık gösterir. Hatta bir müddet onları vergiden muaf tutar. Uzun bir müddet Osmanlı yönetiminde Müslüman Türklerle iç içe yaşayan Gagavuzlar, Balkanlardaki Osmanlı hâkimiyetinin sarsılmasının ardından Bulgar, Yunan ve Rus kiliseleri arasında kalırlar.

Gagavuzlar hem bu gelişmelerin etkisiyle hem de komitacılık hareketleri sebebiyle huzursuz oldukları için Kuzeydoğu Bulgaristan’dan Bucak bölgesine göçmeye başlarlar. İlk olarak 1770 yılında Çadır ve Orak köylerini kurarlar. 1812 yılında yapılan Bükreş Antlaşması’nın ardından Bucak’a yerleşen Gagavuzlar, bu yıllarda Dezgince, Kazayak, Baurçi, Ta-tar-Kıpçak, Valkaneş; 1814 yılında Beşalma, Bol-boka, Taşpunar; 1818 yılında Kiriet, Yeniköy; 1820 yılında Avdarma, Caltay, Tomay; 1821 yılında Satı-lık-Hacı (Aleksandrovka), Dimitrovka; 1830 yılında Başköy ve Bolgarlika köylerini kurarak yerleşim alanlarını hızla genişletirler.

Nüfus kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığına göre, 1765-1812 yılları arasında 1600 Gagavuz ailesi Bucak’a yerleşir. Bulgar ve Moldovan göçmenlerle birlikte gelerek 63 köye dağılan Gaga-vuzlar, bulundukları bölgedeki nüfus yoğunluğuna göre Bulgar, Sırp, Moldovan veya Yunan olarak nüfusa kaydedilirler. 1818 yılında Rusların tanzim ettiği Transtuna göçmen listelerine ise Gagavuzlar kendi ad ve soyadlarıyla geçirilirler. Rus hâkimiyeti altında bir süre barış içinde yaşayan Gagavuzlar, çarlığın Ruslaştırma politikalarına karşı 6 Ocak 1906’da Komrat’ta isyan başlatırlar. 1917-1920 yılları arasında Romanya’nın Basarabya’yı işgal etmesi üzerine bir kalkışma daha gerçekleşir. Ancak ikisinden de bir sonuç alamazlar ve bu olaylar sebebiyle bazı Gagavuzlar Kuzey Kafkasya’ya, Kazakistan’ın Turgay bölgesine ve Özbekistan’ın Taşkent şehri yakınlarına göçmek zorunda kalırlar. 1940lı yıllarda Moldova’nın yeniden Ruslarca ilhakı karşısında iki arada kalan Gagavuzlar, 1990 yılına kadar Sovyetler Birliği’nin Türk azınlıklarından biri olarak varlıklarını sürdürürler.

GAGAVUZ YERİ

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girmesiyle birlikte Moldova, 23 Haziran 1990’da bağımsızlığını ilan edince Moldova’nın kuzeyinde 28 Ocak 1990’da Ruslar, Dinyester bölgesinin özerkliğini isterler. Güneyde ise Gagavuzlar, 19 Ağustos 1990 tarihinde bağımsızlıklarını ilan ederek başkenti Komrat olan bir devlet kurarlar. Moldovanlar bu gelişmeyi büyük bir infialle karşılarlar ve Gagavuz-ların yaşadığı bölgeye yönelik şiddet hareketlerine girişirler. Araya Rusya’nın ve Türkiye’nin girmesiyle başlayan müzakerelerin sonunda, 23 Aralık 1994’te Moldova Anayasası’na eklenen 113. maddeyle Gagavuz Yeri’nin özerkliği kabul edilir. Bu kanuna göre Gagavuzlar; kültür, eğitim, istihdam, konut, mahallî bütçe, maliye alanlarında Moldova Anayasası’na ters düşmeyecek kanunlar çıkarma yetkisine sahiptir. Ayrıca Gagavuz Yeri’nin tüm yer altı ve yer üstü kaynaklarını işletme yetkisi de Gagavuz Yeri Halk Topluşu’na verilir.

5 Mart 1995’te yapılan referandumla Gagavuz Ye-ri’ne katılacak yerleşim merkezleri belirlenir. Buna göre Gagavuz Yeri Çadır, Komrat (başkent), Valka-neş şehirleriyle Alekseevka, Avdarma, Başköy, Ba-urçu, Beşalma, Beşgöz, Bucak, Caltay, Çeşmeköy, Çokmeydan, Dezginci, Duduleşti, Ferapontevka, Gaydar, Kazayak, Kıpçak, Kırbaalı, Kırlannar, Kiriet, Kongaz, Kongazcık, Kotovko, Köseli Rus, Taşlık, To-may, Tülüköy ve Yeni Tülüköy köyleri olmak üzere

30 yerleşim merkezinden meydana gelir. Gagavuz Yeri’nin yüzölçümü 1800 kilometrekare, nüfusu ise 170 bindir.

1989 nüfus sayımına göre BDT ülkelerinde yaşayan 197 bin 164 Gagavuz Türkü’nün 153 bini Mol-dova’da bulunmaktadır ve ülke nüfusunun yüzde 3,5’ini meydana getirmektedir. Moldova’da bulunan Gagavuzların 134 bin 500’ü Gagavuz Yeri’nde yaşamaktadır ve bölge nüfusunun yüzde 80’ine yakınını oluşturmaktadır. Gagavuz Yeri’nin geri kalan nüfusu ise şöyle dağılmaktadır: Ruslar 11 bin 800, Moldovanlar 8 bin 300, Bulgarlar 7 bin 800, Uk-raynlar 7 bin 800 kişidir. Gagavuz Yeri dışında Mol-dova’nın başkenti Kişinev’de çoğu memur, öğrenci ve aydın 12 bin Gagavuz yaşamaktadır. Bugün itibarıyla Gagavuzların Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerindeki toplam nüfusunu 220 bin, Gagavuz Yeri’nde yaşayan Gagavuzların nüfusunu ise 170 bin kadardır.

* Erciyes Üniversitesinden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

MM 19401ı yıllarda Moldova’nın yeniden Ruslarca ilhakı karşısında iki arada kalan Gagavuzlar, 1990 yılına kadar Sovyetler ‘in Türk azınlıklarından biri olarak varlıklarını sürdürürler.

Yazar Hakkında

TR Dergisi

Yorum Ekle