Gündem

CEZERİ’NİN OLAĞANÜSTÜ MAKİNELERİ

Anadolu’nun büyük mucitleri arasında yer alan ve önemli çalışmalara imza atan Cezeri’nin 13. yüzyılda yazdığı Kitab-ül Hiyel birçok Doğulu ve Batılı bilim insanlarının dikkatini çekmiş, üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmış bir eserdi.

Alman Fizik âlimi Eilhard Wiedemann, Cezeri’nin tasarladığı makinelerinden birkaçını yeniden yapmış ve üstelik aletleri başarıyla çalıştırmıştır. Kitab-ül Hiyel’i bölüm bölüm Almancaya çevirerek yorumlayan Eilhard Wiedemann daha sonra öğrencisi F. Hauser ile birlikte İslam bilim tarihinin muhtelif konuları hakkında da makaleler yazmıştır. 1921 yılında ise, Carra de Vaux, Les Peunseur de L’İslam adlı eseriyle Cezeri’den övgüyle bahsetmiştir. Batılı bilim insanlarının Cezeri’nin bilim tarihindeki yerini tartıştıkları görülüyor ki, bu, önemli bir ayrıntıdır. 

Donald R. Hill, Kitab-ül Hiyel’i Arapçadan İngilizceye The Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices adıyla 1974’te çevirerek bazı açıklamalara yer vermiştir. İki yıl sonra ise Donald R. Hill, Cezeri’nin su saatlerinden birinin yapımına eşlik ederek Londra Bilim Müzesi’nde sergilenmesini de sağlamıştır. 

Türkiye’de ise Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, Tarih Hazinesi dergisinde yazdığı bir yazıyla Cezeri’den ve onun mühendislik harikası makinelerinden bahsetmiş, ardından Cezeri ve olağanüstü makineleri Türkiye’de pek çok araştırmaya konu olmuştur. Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Kazım Çeçen’in İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapılan bir kongrede sunduğu tebliğin üzerinden dokuz yıl sonra Kültür Bakanlığı’nca Cezeri’nin eseri tıpkıbasımla yayımlanmıştır. Son olarak büyük Türk bilgini Prof. Dr. Fuat Sezgin, İslam’da Bilim ve Teknik adlı önemli eserinde, Cezeri’nin yaptığı bazı araçları tanıtmış, hatta bu araçların bazılarının maketlerini İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde sergilemiştir.  

  

 Türk ve dünya üniversitelerinde Cezeri ile ilgili çalışmalar her geçen gün daha da artmasına rağmen bu çalışmalarda Cezeri’nin mühendisliğinin ve felsefesinin bütün ayrıntılarıyla ortaya konulduğunu söylemek gerçekten güç. Zira yapılan çalışmalar dikkatle incelendiğinde, bunların filin hep başka uzuvlarının tutulup tarif edildiği o meşhur kıssayı hatırlattığını söyleyebiliriz. Ta ki, 2015 yılında Çalışkan ailesinin yayınladığı Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri kitabına dek. Bu kitap Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ve eşi Şükran Fazlıoğlu tarafından Cezeri’nin Kitab’ül Hiyel’inin Arapçadan tercümesi olup, makine mühendisi Durmuş Çalışkan tarafından ayrıntılı teknik notlarla zenginleştirilmiş bir baskısıydı. Bu çalışmayla birlikte, artık Cezeri’nin mühendisliği hakkında tek bir karanlık nokta bile kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Cezeri’yi doğru bir şekilde keşfedip makineleri üzerinde düşünen ve bu makinelerin rekonstrüksiyonlarını imal eden Durmuş Çalışkan ve oğulları A. Selami Çalışkan ve Mehmed Ali Çalışkan olacaklardı. Soyadları gibi çalışkan olan bu değerli aile, Cezeri’ye ve onun bilim/teknoloji tarihine katkılarını yeniden hatırlamamızı sağladılar. 

Cezeri’nin meşhur kitabında, elli kadar araç ve makinenin tasarımları minyatürlerle ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Hiç şüphesiz Cezeri, ko- ruyucusu olan Sultan’ın talebini yerine getirmek ve sarayda kullanılması için ürettiği makineleri- nin kendinden sonraki nesillerce anlaşılmasını sağlamak için kayda geçirmiş, yani kitaplaştır- mıştı. Yalnız şunu özellikle vurgulamak gerekir ki, Cezeri’nin ürettiği makineler “hayal ürünü düzenekler” değil, aksine gerçekten çalıştırılmış ve o dönemde kullanılmış mühendislik harikası 

makinelerdir.

Cezeri, Kitab-ül Hiyel’de, su ile çalışan saatler, robotlar, kan ölçme cihazları, mumlu saatler, kilit ve kapılar, fıskiyeler, sulama ve su yükseltme makinelerinden elli adet alete yer vermiştir. 

Yine kitabının kendi yazdığı önsözünden öğrendiğimize göre, bunlar Cezeri’nin yaptığı işlerin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır.

Türkiye’de ve dünyada Cezeri hakkında yapılan en yetkin ve eksiksiz çalışma Durmuş Çalışkan ve çocukları tarafından gerçekleştirilmiştir. Durmuş Çalışkan, on beş yıl kesintisiz çalışarak Cezeri’nin bütün makinelerinin teknik açıklamalarını ve proje çizimlerini hazırlayarak kurduğu Cezeri Atölyesi’nde bunların rekonstrüksiyonlarını imal etti. Durmuş Bey’in zamansız vefatı üzerine, çocukları babalarının mirasını üstlenerek İstanbul Cezeri Müzesi girişimini kurdular ve Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri Sergisi’ni hazırlayarak 800 yıl sonra yeniden canlanan makineleri ziyaretçilerin dikkatine sundular. Bunun dışında, Cezeri’nin Olağansütü Makineleri -Herkes İçin Cezeri- başlığını taşıyan son kitaplarıyla da Cezeri’nin geniş kitlelerce de tanınmasına büyük bir katkı sunmuş oldular. 

On beş yıl boyunca Cezeri’nin peşinde bir ömür süren Çalışkan ailesinin, hem babalarının hatırasını yaşatmak hem de onun emeğini sergilemek maksadıyla İstanbul Cezeri Müzesi girişimini kurması da göstermiştir ki, dünya sadece iyi ve çalışkan insanların emekleriyle güzelleşecektir. 

Soyadının hakkını veren Çalışkan ailesi, Türkiye’nin bilim tarihine ve dünya bilim âlemine devasa bir hizmette bulunduğunun farkındadırlar. Zaten böyle büyük işler, ancak fedakâr insanların gayretiyle ortaya çıkıyor. Tıpkı 800 yıl önce bir başına dünyayı güzelleştirmek ve işleri kolaylaştırmak için olağanüstü makineler yapan Cezeri gibi, Çalışkan ailesi de dünyayı güzelleştirmenin, Türkiye’nin bilimini öne çıkarmanın peşindedir. 

Cezeri’yi, olağanüstü makinelerini, sergiyi ve bu sıra dışı işi yıllarca hiç yorulmadan yüklenen Çalışkan ailesini merak ediyorsanız, Maslak Uniq İstanbul’da 15 Haziran’a kadar açık kalacak Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri Sergisi’ni gezebilirsiniz. Sonrası mı? 

Cezeri gibi evrensel bir bilim adamının olağanüstü makineleri, dünyanın önde gelen sanat ve teknoloji merkezlerinde insanlığın evrensel muhayyilesini zenginleştirmeye başlayacak. 

Yazar Hakkında

Bilge Bilginer

Yorum Ekle